Geçtiğimiz yüz yılın belki en iyi belki de en kötü buluşlarından
biri olan internet artık hayatımızın bir parçası. Mutfak ’ta yemek yaparken, öğrenciler
ödevlerini hazırlarken, faturalarımızı öderken, bizden çok uzakta eğitim gören
çocuğumuzla hasret gidermek ve ona para göndermek için, yolumuzu
kaybettiğimizde, sayfalarca yer kaplayan dokümanları bulmak için, hastane
hizmetlerini alabilmek ve reçeteleri ilaca dönüştürebilmek için hep aynı yöntemi
kullanıyoruz. İlk yapıldığında tonlarca ağırlığı olan bilgisayarları artık cebimizde
taşıyor ve istediğimiz her bilgiye saniyeler içinde ulaşıyoruz.
YouTube ’dan video izleyerek eğleniyor, ruh halimize uygun
müzikleri Spotify’dan dinliyor, merak ettiklerimizi Google’a soruyor, nerede
olduğumuzu Swarm ile insanlığa bildiriyor, kaybolduğumuz zamanda Navigasyonu
açıyor, başkalarını merak ettiğimizde Facebook’un kapısını çalışıyor, ülke
gündemini Twitter’dan takip ediyoruz.
Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte günde onlarca uygulama
piyasaya sürülüyor ve bunları takip edebilmek için, dünyanın en değerli şeyi
olan zamanımızı harcıyoruz.
Sosyal medya hesaplarınızı kurcalayıp hiç sordunuz mu
kendinize “HANGİSİ BENİM” diye.
- Facebook’ta yaptığınız birçok dini paylaşımı gerçek hayatta 'da yaşıyor musunuz?
- Facebook kapak resminiz gerçekten sizin düşüncelerinizi yansıtıyor mu, yoksa popüler kültürün ürünü mü? Kapak ’da yer alan Barcelona aşkınız gerçek mi? Yoksa güçlü olmaya yönelik bilinçaltınız mı?
- Mesnevi ’yi gerçekten okudunuz mu? Yoksa kültürlü görünmek için mi yaptınız? Paylaştığınız sözün Hz. Mevlana ‘ya ait olduğundan emin misiniz?
- Can Yücel 'i kaç defa okudunuz?
- Peki profil resminiz, gerçekten size mi ait? Gerçekten size aitse, üzerinde elli defa düzeltme yapılmış, ten rengi açılmış, kaşları kaldırılmış, gözaltı torbaları silinmiş, kaymak gibi tene sahip fotoğrafın kendinize ait olduğundan emin misiniz?
- İnstagram ‘da ki fotoğraflarda olduğu gibi sürekli neşeli misiniz?
- Siz hep makyaj yapıp mı uyuyorsunuz? Uyurken neden saçlarınız bozulmuyor?
- İnsanların gözünün içine sokmak için paylaştığınız markalı ürünleri alabilecek kadar zengin misiniz?
- Yolda görüp ayağınızı dayayarak poz verdiğiniz BMW’nin gerçek sahibi kızmadı mı?
- Ray Ban gözlüklerle çekindiğiniz fotoğraflardan kaç tanesi alışveriş merkezi dışında çekildi?
- Halı sahada sürekli şut çekerken maçın adamı pozları verirken, kaleyi kim bekledi acaba?
- Her gün lüks restoranlarda yemek yiyecek kadar elit misiniz?
- "Boğaz’da Kahve Keyfi" deyip, hesabı öderken keyfiniz kaçtığında son yudum kahve boğazınızda kalmasın.
- Gazi Osman Paşa çocuğu olup, İtalyan aşığı olmak nasıl bir duygu, görünüşe göre her yıl gidiyorsunuz?
- Ankara Bebesi olup, deniz aşığı olduğunuz doğru mu?
- Kışı Uludağ ’da, yazı Çeşme’de geçirecek kadar tatili ve parayı nereden buluyorsunuz?
- … ya da "Anne yemeği gibisi yok" derken ne kadar samimisiniz?
Hiç düşündünüz mü?
(Sosyal Medya hesaplarında minimalist olmak için bir sonraki makaleye geçiniz)
0 yorum:
Yorum Gönder