Bugün sizin için yeni bir makaleye başlamak istiyorum. Bu
makaleyi diğerlerinden ayıran taraf ise, somut anlamda Minimalist hayata
atacağımız ilk adım olmasıdır. Yeni bir işe başlarken atılan o ilk adım her ne
kadar küçük olsa da aslında taşıdığı yük bir o kadar büyüktür. İlk deneyim, ilk
cesaret, ilk vazgeçme ve ilk Minimalist Alışveriş.
Minimalist yaşam için en önemli adım olan “Minimalist
Alışveriş” boşalan dolapları yeniden ama farklı bir düşünceye göre doldurmak
demek değildir. Konuyu biraz daha açmamız gerekirse sırf Minimalist Görünmek
için gardırobumuzdaki tüm kıyafetleri atıp, yerine daha sadelerini almakla bir
yere varamayız. Zira az önceki “Minimalist Görünmek” dememdeki kastımda buydu.
Eğer böyle yaparsanız, Minimalist Yaşam Felsefesini benimsemiş olmaz, sadece
Minimalist Görünmüş olursunuz. Kendinizi kapitalizmin bir kolundan kurtarırken,
başka bir kolunda uyur vaziyette bulabilirsiniz.
Minimalist Alışveriş Nasıl Yapılır?
Birinci aşama “Neye İhtiyacım Var” sorusuna yanıt
aramaktır.
Ankara’nın ayazında yaşıyor ve yılda bir defa 10
günlüğüne denize gidiyorsanız, bence renkli renkli mayolar almanıza gerek yok.
Aynı şekilde nadiren kayak yapıyorsanız (ki Türk
insanının çoğu yapamaz) kayak montu, pantolonu, gözlüğü almaya gerek var mı
sizce. Evet, havalı göründüğünüzü itiraf edebilirim, üç beş fotoğraf çekip
başkalarının beğenmesini beklerken geçen süreyi, o kıyafetleri almak için
harcadığınız mesaiye bölerseniz belki daha gerçekçi sonuçlar elde edersiniz.
Sürekli seyahat eden biri değilseniz ve evde çamaşır
makineniz varsa neden dört çeşit pijama takımı bulunduruyorsunuz.
Beğenerek aldığınız 50 liralık çanta ile aynı renkte 150
liralık ayakkabı, bu ayakkabıya uyan 100 liralık bir pantolon, bu pantolonla
kombin yapan 50 liralık bir gömlek ve 30 liralık bir kemer, kemerle uyumlu 100
liralık bir saat ’in size kaça mal olduğunu hesaplayabildiniz mi?
Sabah 7’de otobüsle işe giden biri olarak, aldığınız o
kadar topuklu ayakkabının bir açıklaması vardır elbet.
Güzelliğinizi makyajla öne çıkarmak yerine içten bir
gülümsemeyle taçlandırmayı denediniz mi?
…
Tüm bunların altında yatan sebebe gelince, sağdan soldan
gizli ve açık olarak reklamları yapılan ürünleri almak ve kısa süreli hazlar
yaşamaktır. Artık modern denilen çağın parolası bu “al al al” amaçsızca al,
düşünmeden al, evinde yüz çeşit olsa da yine al, çünkü sen aldıkça, tükettikçe
mutlu olabilecek bir varlıksın. Minimalist ‘ler olarak bizim parolamız ise “Az
Eşya, Çok Huzur” olmalıdır.
Minimalizme ilgim mimari,sanat ve fotoğraf sanatından başlayıp, dekorasyon, tüketim ve güncel yaşamıma yansıdı. Ülkemizde bu konuya ilişkin çaba sarf edenleri görmek keyif verici. Minimalizm serüveninizde başarılar dilerim (:
YanıtlaSilMinimalizm hakkında yazıma davet etmek isterim. Saygılarımla.
http://forestofnoreturn.blogspot.com/2018/08/sadelesmek-icin-minimalizm.html